Tüp bebek başarısızlıklarının sebebi

Tekrarlayan tüp bebek başarısızlığının tanımı toplam 3 kez tüp bebek denemesi veya toplam 6 adet iyi kalite embriyo transferine rağmen işlemi sonrası gebeliğin elde edilememesidir.

Tüp bebek başarısını etkileyen en önemli iki faktör embriyo kalitesi ve rahim içi dokusunun yapısıdır.

Rahim içi dokusunun yapısını etkileyen faktörler

  1. Rahim iç dokusunu bozan polip, myom benzeri yapılar ile perde benzeri yapısal bozukluklar
  2. Tüplerin normal olması hidrosalfinks (tüpün içinde sıvı birikmesi) yapısında olmaması
  3. Rahim duvarının ince olması
  4. Bağışıklık ve Pıhtılaşma Faktörleri
  5. Çikolata kisti
  6. Kadında guatr, diyabet, obezite vb. kronik hastalık varlığı

Embriyo kalitesini etkileyen faktörler

  1. Kadının yaşı ve yumurta kalitesi
  2. Erkeğin sperminin şekil yapısı
  3. Kadın ve erkeğin genetik yapısı

Neler yapılabilir?

  1. Varsa myom veya poliplerin çıkarılması
  2. Perde gibi yapısal bozuklukların histeroskopi ile düzeltilmesi
  3. Rahme çizik atılması
  4. Rahimdeki yapışıklıkların düzeltilmesi
  5. İnce rahim dokusunda östrojen ve aspirin başlanması
  6. Polikistik over sendromlu kadınlarda metformin kullanılması
  7. 38 yaşından ileri kadın yaşında embriyolara genetik tanı PGT yapılması
  8. İleri derecede sperm bozukluklarında mikro TESE veya öncesinde medikal tedavi
  9. Dondurulmuş embriyo transferi
  10. Blastokist 5. gün embriyo transferi
  11. Hidrosalfinks varsa embriyo transferi öncesi tüpün kapatılması
  12. Endometriozis Çikolata kisti varsa çıkarılması veya ilaç tedavisi sonrası embriyo transferi

Aşılama tedavisi nedir

AŞILAMA TEDAVİSİ NEDİR TÜP BEBEKTEN FARKLARI NELERDİR?

Aşılama yönteminde neler gereklidir?

Aşılama yönteminin uygulanabilmesi için son 3 veya 6 ay içerisinde yapılmış sperm analizi testinde sayı, hareketlilik ve normal yapıda sperm oranının normal veya normale göre hafif azalmış olması, son 1 yıl içinde çekilen rahim filminin normal olması ve en önemli konulardan biri de kadın yaşının 40 yaş altında olmasıdır.

Aşılama kimlere yapılır?

Açıklanamayan kısırlık, cinsel iktidarsızlık, ağır hipospadias, meninin geri akımı, vaginismus gibi cinsel ilişkinin gerçekleşemediği tıbbi hastalıklarda veya psikolojik nedenlere bağlı sorunlar yaşayan çiftlerde, sperm sayısı, hareketliliği veya yapısal olarak normal olan sperm oranı az olan erkeklerde, kanser tedavileri nedeni ile sperm dondurulmuşsa veya kadında endometriosis hastalığı, tek tüpün kapalı oluşu, yumurtlama bozuklukları varsa aşılama yöntemi uygulanır.

Aşılama yöntemi ile tüp bebek yönteminin farkı nedir?

Aşılamada tüp bebekte yapıldığı gibi rahim içine döllenmiş yumurta (embriyo) yerine doğrudan
sperm verilir. Çocuk isteği ile başvuran çiftlerin kendilerine nasıl bir tedavi uygulanacağı ve bu tedavilerin sonuçlarının nasıl olacağı konusunda endişeleri vardır. Aşılama yöntemi son derece basit bir yöntem olup uzun süre gebe kalamayan kadınlara uygulanmaktadır. Aşılama, erkeğin sperm hücrelerinin alınarak kadının rahminin içine bırakılmasıdır. Aşılama işlemi esnasında, erkekten alınan spermler gelişmiş enjektör iğneler yardımı ile rahim içine bırakılır. Bu işlem sonucunda yüksek ihtimalle döllenme sağlanır. Aşılama yöntemi çiftlerin
çocuk sahibi olma şanslarını yüzde 15-20 oranda arttıran bir faktördür. Tüp bebekte ise gebelik şansı yaşa, yumurta ve embryo kalitesine bağlı % 40 ile 70 arasında değişmektedir.

Aşılamanın uygulanma şartları nelerdir?

Aşılama yönteminin uygulanması için bazı kriter ve şartlar da bulunmaktadır. Erkekte sperm ve kadında da yumurta üretiminin mevcut olması ve tüplerin açık olması gerekmektedir. Aksi halde döllenme olamayacağı için aşılama işlemi gerçekleşmez. Aşılama öncesi hem anne hem de baba adayında gerekli testlerin yapılmış olması da çok önemlidir. Bu testlerden görülebilecek bir olumsuzluk aşılamanın yapıpıl yapılmamasını da etkilemektedir. Anne ve baba adayında herhangi bir sorun varsa ve aşılama yapılırsa tedavi sonuç vermeyecektir. Bu durum anne ve babayı psikolojik açıdan yorabilmektedir. Bu sebeplerden dolayı aşılama tedavinin kesin sonuç vermesi için, aşılama yapılmadan önceki tetkiklerin doktor tarafından yapılması gerekmektedir.

Aşılama yapılmadan önce çiftlerin dikkat etmesi gereken noktalar

Aşılama tedavisine geçilmeden önce çiftlerin dikkat etmesi gereken bazı kritik noktalar vardır. Erkeğin sperminin verimli olabilmesi açısından son 48 saat boyunca alkol, ve sperm sayısını olumsuz etkileyecek hiçbir ilacı içmemesi gerekmektedir. Tüm bu etkenler sperm miktarında ve kalitesinde azalmaya neden olmaktadır. Bazı durumlarda enfeksiyonlara sebebiyet de verebilmektedir. Tüm bu olumsuz etkenler aşılama tedavisinin başarısız olmasına neden olabilir.

Aşılama tedavisi görecek olan anne adayının da genital bölgeye aşılama öncesi 48 saatlik süreç boyunca hiçbir şekilde krem veya losyon türünde maddeleri uygulamamış olması gerekir. Aşılama esnasında rahime ulaşılma aşamasında krem ve losyon kalıntıları mikrobik ya da enfeksiyonel etkilere neden olabilirler. Bu durumda aşılama tedavisi için büyük risk teşkil etmektedir. Aşılama sürecin öncesinde ve sonrasında doktorun tavsiyelerine uyulması ve çiftlerin kafalarına takılan her soruyu tedaviyi sürdüren doktora sormaları gerekmektedir.

Aşılama işlemi süresi

Aşılama işlemi sadece birkaç dakika sürmektedir. Acısız, ağrısız ve son derece basit bir yöntemdir. Çiftlerin özellikle de anne adayının korkmasını gerektirecek hiçbir işlem bulunmamaktadır. Aşılama tedavisi bittikten 10 ile 20 dakika arasında anne adayı dinlenir. Geçen bu zaman diliminden sonra anne adayı hayatına normal bir şekilde devam edebilmektedir.

Aşılama işlemi nasıl yapılır?

Aşılama işlemi için muayene pozisyonu alan kadının vajinal bölgesine ilk önce enjektörün rahim içine sorunsuzca girmesini sağlayacak ekipmanlar yerleştirilir. Gelişmiş enjektör ve kanül yardımı ile babadan alınana spermler birkaç saniye içinde şekilde olduğu gibi kadının rahmine yerleştirilir. Böylelikle aşılama operasyonu da tamamlanmış olur.

Aşılama Başarısını Etkileyen Faktörler

Sperm sayı, hareket ve şekli

Rahim içerisinde yer kaplayan polip, myom gibi yer kaplayıcı oluşum olması veya rahmin yapısında perde, çift rahim gibi şekil bozukluğu olması

Aşılama tekniği

Yumurta sayısı

Tüp Bebek Aşılama tedavisi

Tüp bebek başarısını arttıran faktörler

Tüp bebek tedavisinde başarıyı arttıran en önemli iki faktör embriyo kalitesi ve rahmin embriyoyu tutma kapasitesidir.

Embriyo kalitesini kadının yaşı ve erkeğin sperminin kalitesi belirler. Rahmin yapısı ise hem dört boyutlu ultrasonla hem de rahim filmi ile değerlendirilir. Tüp bebek başarısını aslında etkileyen en önemli faktör iyi bir ön değerlendirme ve çiftlere özel uygulanacak tüp bebek tedavisinin planının belirlenip uygulanmasıdır.

Tüp bebekte başarıyı etkileyen diğer faktörler kadın yaşı, yumurtalık kapasitesi, genetik faktörler, sperm kalitesidir ve tüp bebek tedavilerinde gebelik şansını etkilemektedir. Tüp bebekte gebelik elde etme oranı ortalama yüzde 40 ile 70 arasında değişir. Günümüzde tıp alanındaki en heyecan verici gelişmeler tüp bebek tedavisindedir. Özellikle embriyo dondurma yöntemlerinin gelişmesi sonrasında tüp bebek uygulaması ile elde edilen embriyolar tekrar tüp bebek uygulamasına gerek bırakmaksızın gebelik elde edilmediği durumunda çözülüp transfer edilebilir. Başarıyı etkileyen en önemli iki faktör ise embriyonun kalitesi ve rahmin embriyonun yerleşmesi için uygun olmasıdır. Embriyonun kalitesini arttırmak için ön tedavilerle yumurta ve spermin kalitesi arttırılabilir ayrıca 38 yaşından büyük kadınlarda embriyonun genetik yapısına bakılarak normal genetik yapılı en kaliteli embriyo transferine olanak sağlanabilir.

Ayrıca rahim içi dokusunun (endometrium), embriyonun tutunması için yeterli kalınlıkta olmaması, transferi öncesi rahim içinde büyük polip, aşırı sıvı toplanması veya tüplerde sıvı izlenmesi durumlarında da embriyoların tümü dondurularak saklanıp bahsedilen patolojiler düzeltildikten sonra transfer planlanırsa tüp bebek başarısı artırabilir.

Tüp bebek işlemlerinin başarısını belirleyen en önemli faktörlerden biri transfer edilen embriyoların sayısı ve kalitesidir. Çok sayıda embriyonun transferi, gebelik şansını hafifçe artırmasına karşın, beraberinde çoğul gebelik riskine yol açmaktadır. Çoğul gebelikler, özellikle düşük şansızlığını ve erken doğumu arttırır. Erken doğumlara bağlı olarak bebeklerde yetersiz akciğer gelişimi, enfeksiyonlara eğilim, mental gerilik gibi ciddi risklerin oluşumunu arttırmaktadır. Ayrıca gebelik sürecinde hem anne hem de gelişen bebekler birçok tıbbi sorunla karşılaşabilmektedir. Bu nedenle, Sağlık Bakanlığı tarafından, çoğul gebelik riskinin azaltılması için transfer edilecek embriyo sayısına sınırlandırılma getirilmiştir.

Kayseri de tüp bebek uygulamalarımızda özellikle çok sayıda iyi embriyosu gelişen hastalarımızda, en iyi embriyonun seçimine imkan sağlamak için 5. gün (blastokist dönemi) transferi tercih edilmektedir. En iyi embriyonun seçimine olanak sağlamasından dolayı, 5. gün transferlerinde tek embriyo transferi yapılmakta ve gebelik şansı arttırılırken çoğul gebelik riski azaltılmaktadır. Çoğul gebelik riskini azaltmak ve çiftlere daha fazla embriyo transfer denemesi şansı verebilmek amacı ile transfer sonrası arta kalan iyi embriyolar, çiftlerin birlikte onayı alındıktan sonra dondurularak saklanmaktadır.

Kayseri de kişiye özel tüp bebek uygulamasıyla çiftlerin kısırlık nedenleri ayrı ayrı değerlendirildikten sonra çiftlerin nedenlerine özel tüp bebek tedavisi ve ilaç dozları ayarlanır. Çiftlere yapılan ön tedavi ile daha çok yumurta toplanarak tüp bebek başarısı arttırılabilir.

Embriyo Transferi Sonrası Takip

Embriyo transferi sonrası neler yapılmalı ve tüp bebekte gebelik oranları nelerdir?

Embriyo transferi ile birlikte implantasyon (rahimde tutunma) şansını arttırmak için vajinal jel veya doğal progesteron hormonu vaginal yol ile verilmektedir.

Embriyo transferinden 10 gün sonra ‘bHCG testinin (kanda gebelik testi)‘ yapılması gerekmektedir. Gebeliğin olup olmadığı, kanda ölçülen bHCG değerine göre belirlenmektedir. Gebelik testi uygun değerlerde olmaz ise gebeliğin nasıl seyredeceği konusunda ardışık hormon tetkiki yaptırılması gerekebilmektedir.

Kayseride tüp bebek uygulamalarımızda doktorunuzun reçete ettiği, progesteron içeren vajinal jelin gebeliğin 12. haftasına kadar kullanılması önerilir. Progesteron kullanımı sayesinde; bebeğin plasentası olgunlaşıp progesteron sentezleyene kadar olası düşük riski en aza indirgenmektedir, gebeliğin 12.haftadan sonra bu ilaçların kullanılması gerekli değildir.

Eğer dondurulmuş çözülmüş embriyo transferi yapacaksak bunun iki yolu vardır. 1. si östrojen ve progesteronla rahim hazırlandıktan sonra embriyo transferi 2. si ise doğal oluşan yumurta takip edilip yumurta olgunlaştırıcı iğne yapıldıktan sonra ki embriyo transferidir.

Kadın yaşı, yumurtalık kapasitesi, genetik faktörler, sperm kalitesi gibi birçok farklı neden tüp bebek tedavilerinde gebelik şansını etkilemektedir. Tüp bebekte gebelik elde etme oranı ortalama yüzde 40 ile 70 arasında değişir. Günümüzde tıp alanındaki en heyecan verici gelişmeler tüp bebek tedavisindedir. Özellikle embriyo dondurma yöntemlerinin gelişmesi sonrasında tüp bebek uygulaması ile elde edilen embriyolar tekrar tüp bebek uygulamasına gerek bırakmaksızın gebelik elde edilmediği durumunda çözülüp transfer edilebilir. Başarıyı etkileyen en önemli iki faktör ise embriyonun kalitesi ve rahmin embriyonun yerleşmesi için uygun olmasıdır. Embriyonun kalitesini arttırmak için ön tedavilerle yumurta ve spermin kalitesi arttırılabilir ayrıca 38 yaşından büyük kadınlarda embriyonun genetik yapısına bakılarak normal genetik yapılı en kaliteli embriyo transferine olanak sağlanabilir.

Tüp bebek tedavisi çocuk istemi olan çiftlerde en iyi yöntem olmasına karşın tüp bebek eşittir gebelik değildir.

Her yıl Amerika’da yayınlanan tüm merkezlerin 231936 tüp bebek denemesindeki yaşlara göre tüp bebek gebelik oranları şekilde özetlenmiştir

buna göre tüm merkezlerin yaşlara göre ortalamasında en iyi grup  35 yaş altı olup gebelik oranı canlı embriyo transferinde % 38  dondurulmuş çözülmüş embriyo transferinde % 68 şeklindedir.

Kadının yaşı ilerledikçe tüp bebek başarısı azalmaktadır ve 40 yaşından sonra canlı embriyo transferinde % 13’e dondurulmuş embriyo transferinde ki bu grupta genetik tanı yapılmış embriyolar da bulunmakta % 39.8 şeklindedir.

Eğer gebelik oluşmazsa, tedavinin sonuçları, çiftlerle ortak toplantı ile değerlendirilmekte ve çiftlere gelecekte yeni bir deneme konusunda önerilen tedavi şekli ile ilgili bilgi verilmektedir. Tüp bebek gebeliklerinde de, normal yolla elde edilen gebeliklerde olduğu gibi %15 civarında düşük riski bulunmaktadır.

Embriyo transferi

Tüp bebekte en son aşama embriyo transferidir ve transfer başarısı gebelik sonuçlarını doğrudan etkiler.

Yumurta toplanma işleminden sonraki 3-4 veya 5.günlerde seçilecek embriyolar rahim içine ince bir kateter ile transfer edilmektedir. Embriyoların hangi gün transfer edileceği embriyoların gelişme durumuna göre doktor ve embriyolog ortak kararı ile belirlenmektedir. Embriyo transfer işlemi, anestezi gerektirmez. İdrar torbasının dolu olması transfer işlemini kolaylaştırır.

Tüp bebek işlemlerinin başarısını belirleyen en önemli faktörlerden biri transfer edilen embriyoların sayısı ve kalitesidir. Çok sayıda embriyonun transferi, gebelik şansını hafifçe artırmasına karşın, beraberinde çoğul gebelik riskine yol açmaktadır. Çoğul gebelikler, özellikle düşük şansızlığını ve erken doğumu arttırır. Erken doğumlara bağlı olarak bebeklerde yetersiz akciğer gelişimi, enfeksiyonlara eğilim, mental gerilik gibi ciddi risklerin oluşumunu arttırmaktadır. Ayrıca gebelik sürecinde hem anne hem de gelişen bebekler birçok tıbbi sorunla karşılaşabilmektedir. Bu nedenle, Sağlık Bakanlığı tarafından, çoğul gebelik riskinin azaltılması için transfer edilecek embriyo sayısına sınırlandırılma getirilmiştir.

Kayseri de tüp bebek uygulamalarımızda özellikle çok sayıda iyi embriyosu gelişen hastalarımızda, en iyi embriyonun seçimine imkan sağlamak için 5. gün (blastokist dönemi ) transferi tercih edilmektedir.  En iyi embriyonun seçimine olanak sağlamasından dolayı, 5. gün transferlerinde tek embriyo transferi yapılmakta ve gebelik şansı arttırılırken çoğul gebelik riski azaltılmaktadır.

Çoğul gebelik riskini azaltmak ve çiftlere daha fazla embriyo transfer denemesi şansı verebilmek amacı ile transfer sonrası arta kalan iyi embriyolar, çiftlerin birlikte onayı alındıktan sonra dondurularak saklanmaktadır.

Embriyolarda Genetik Tanı

Embriyolarda genetik tanı neden önemli ve kimlere yapılmalı

Embriyo transferi öncesi embriyolarda genetik tanı (PGT) embriyolardan hücre örneği alınarak gerçekleştirilen bir işlemdir. Özellikle 200 hücreli 5. gün embriyosunun dış hücrelerinden örnek hücre alınıp genetik tanı yapılır ve embriyolar sonuç çıkana kadar embriyolar dondurulur. PGT ile sayısal kromozom bozukluklarının ve tek gen hastalıklarının tanısı konarak sağlıklı olan embriyoların transferi ile sağlıklı bebeklerin dünyaya getirilmesi amaçlanmaktadır. Embriyolarda kromozom incelemesinde NGS isimli yeni jenerasyon dizileme adı verilen en son yöntem kullanılmaktadır. Genetiği normal olan embriyo rahme transfer edilir.

Özellikle 38 yaşından büyük olan kadınlarda yumurtanın genetik yapısı ileri yaştan dolayı bozulur ve Down sendromu ve benzeri sendromlar daha sık görülür. Bu yaştan sonra yapılan tüp bebek başarısızlıklarının en sık nedeni ileri kadın yaşına bağlı genetik bozukluğu olan embriyonun rahme tutunamamasıdır. Genetik tanı ile ileri kadın yaşında tüp bebek başarısı ve gebelik oranları artar.

Kayseri de tüp bebek uygulamalarımızda biz de embriyolarda genetik tanıyı özellikle 38 yaşından büyük kadınlarda, tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarında, ileri sperm bozukluklarında, genetik hastalıklı çocuk öyküsü olan çiftlerde yapılmaktadır.

Embriyoların Dondurulması

EMBRİYOLAR NEDEN DONDURULUR

Tüp bebek uygulamasında, transfer sonrası kalan iyi kalitedeki embriyolar dondurularak saklanabilmektedir. Taze uygulamada gebelik elde edilemez ise veya tekrar yeni bir gebelik istendiğinde, dondurularak saklanan embriyolar çözülerek transfer edilebilir. Bunun dışında, bazı riskli durumlarda gelişen tüm embriyoların zorunlu olarak dondurulması gerekebilir. Özellikle yumurta gelişimi için verilen hormon ilaçlarına bağlı olarak kadında yumurtalıkların aşırı uyarılması (OHSS sendromu) durumunda transfer yapılmadan tüm embriyolar dondurularak uygun başka bir zamanda çözülerek transfer yapılabilmektedir.

OHSS nedir ve nasıl önlenir?

OHSS Sendromunun ağır şeklinde hasta için ciddi komplikasyonlar olabileceğinden son yıllarda bu riskin olduğu vakalarda tüm embriyoların dondurulması önerilmektedir.

Kayseri de tüp bebek uygulamalarımızda bu strateji benimsenmiş olup  aşırı yumurta gelişimi durumunda risklerin ortadan kaldırılabilmesi için tüm embriyolar dondurulabilir. Riskin geçtiği 1 veya 2 ay sonraki dönemde dondurulmuş embriyolarınız çözülerek transfer edilebilir. Blastokist döneminde dondurulup çözülen embriyoların başarı oranı taze embriyo transferleri kadar yüksek olduğundan başarı şansı etkilenmemektedir. Rahim içi dokusunun (endometrium), embriyonun tutunması için yeterli kalınlıkta olmaması, transferi öncesi rahim içinde büyük polip, aşırı sıvı toplanması veya tüplerde sıvı izlenmesi durumlarında da embriyoların tümü dondurularak saklanıp bahsedilen patolojiler düzeltildikten sonra transfer planlanır.

Dondurulmuş embriyolarla elde edilen gebelik oranlarının taze uygulamadan farkı yoktur. Dondurulmuş embriyoların saklama süresi yasalar ile 5 yıl olarak sınırlandırılmıştır.

Tüp bebekte yumurta takibi

Tüp bebek tedavisinde yumurta takibi sırasında ve sonrasında yakın takip gerekmektedir. Hormon uygulaması neticesinde gelişen yumurtalar vajinal ultrasonografi ile takip edilir. Ultrasonografi yapılan günlerde aynı zamanda kan testi de yapılmaktadır. Ultrasonografi ve kan testi sonuçlarına göre günlük ilaç dozları belirlenmektedir.

Bazı hastalarda yüksek doz ilaç kullanılmasına rağmen yumurtalıklar cevap vermeyebilir ve folikül gelişmeyebilir. Ayrıca çok sık takibe rağmen tedavi sırasında henüz yumurta toplama işlemi yapılmadan erken dönemde foliküller çatlayabilir. Takipler sırasında yumurta gelişimi olmaz ya da folikül veya foliküllerin erken çatlaması söz konusu olursa tedavi iptal edilebilmekte ve yumurta toplama işlemi yapılmamaktadır.

Kan değerlerinin takibi de yumurtalar hakkında ön fikir verebilir ve tedavi bir sonraki ay tekrar planlanabilir.

Ayrıca, kullanılan hormon ilaçlarına bağlı olarak yumurtalıkların aşırı uyarılması (ovarian hiperstimulasyon sendromu) açısından risk olduğuna karar verilirse bu tedavide elde edilen embriyolar, riskin olmadığı bir başka zamanda transferi yapılmak üzere dondurularak saklanabilir. Doktorunuz böyle bir risk durumunda sizi bilgilendirecektir.

Kayseri tüp bebek uygulamalarımızda yumurtaları olgunlaştırma ilacı farklı kullanılarak ve embriyolar dondurulup daha sonra transferi planlanarak OHSS’e önlenebilir.

Tüp bebekte ilaçlar

Tüp bebekte amaç birden fazla yumurta toplamaktır.

Tüp bebek işleminde başarı şansını arttırmak için birden fazla yumurta geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu nedenle büyütülecek yumurta sayısını arttırmak için hormon ilaçları kullanılmaktadır. Klomifen sitrat, letrozol, folikül uyarıcı hormon (FSH), insan menopozal gonadotropini (HMG), rekombinant luteinizan hormon (rec-LH), gonadotropin salgılatıcı hormon analoğu (GnRHa), gonadotropin salgılatıcı hormon antagonistleri, insan koriyonik gonadotropinleri (HCG veya rec-HCG) gibi ilaçlar, tek olarak veya birlikte kullanılabilmektedir. Ağız yoluyla veya cilt altı enjeksiyon şeklinde uygulanabilen bu ilaçların kullanılmasındaki amaç yumurtaların kontrollü şekilde büyütülmesini sağlamaktır.

İlaçların yan etkileri nelerdir?

Bu ilaçların kullanımı bazı hastalarda hafif yan etkilere neden olabilir. Yeni teknoloji ile üretilen hormonlar sayesinde cilt altına enjekte edilebilen ilaçlar kas içi enjeksiyona bağlı riskleri belirgin olarak azaltılmıştır. Enjeksiyon yapılan cilt altı bölgelerde kızarıklık ve kaşıntı nadiren izlenir. Genel yan etkiler arasında baş ağrısı, ruh halinde değişiklikler, karında şişkinlik, göğüslerde hassasiyet, sıcak basması ve nadiren alerjik reaksiyonlar gözlenebilmektedir. Yumurta toplama sonrası kullanılacak vaginal jel veya kapsüller vagende hafif yanma ve kaşıntı yapabilmektedir.

Tüp bebekte ilaç tedavisi ne kadar sürer ve takibi nasıldır?

Tüp bebek tedavi protokolleri belirlenirken, yumurtalık rezervi, kan hormon değerleri ve boy/kilo oranı dikkate alınmakta ve ayrıntılı muayene ve ultrasonografik incelemeler sonucunda hasta için en uygun tedavi protokolü belirlenmektedir. Kısa tedavi protokollerinde (antagonist protokolü) yumurta gelişimini sağlayacak hormonlara adetin ikinci veya üçüncü gününden itibaren başlanmakta; yumurtalığın kendi salgıladığı hormonları kontrol etmeye yönelik baskılayıcı ilaçlar ise tedavinin genellikle 6.-7.günlerinde eklenmektedir. Kısa protokol toplamda 12 – 14 gün sürmektedir. Günümüzde daha nadir kullanılmakta olan uzun tedavi protokolünde ise cilt altı enjeksiyon şeklinde kullanılan baskılayıcı hormonların yaklaşık iki hafta süre ile kullanılmasını takiben yumurta büyüten hormon ilaçları başlanmaktadır. Tedavinin bu ikinci bölümü yumurta gelişimine bağlı olarak yaklaşık 10 – 12 gün sürebilir. Uzun protokol toplamda 3 hafta sürmektedir. Hangi tedavi protokolünün hangi hasta için uygun olduğuna tüp bebek hekimlerinin ortak toplantısı ile karar verilmektedir.

Folik asit neden kullanılır?

Folik asit kullanımının gebelik oluşumu üzerine katkısı olmamakla birlikte özellikle bebeklerde oluşması muhtemel nöral tüp defektlerini önlemek amacıyla tedavinin hazırlık döneminde, doktorunuzun belirlediği folik asit preparatı kullanması istenmektedir. Üreme sistemine ait var olabilecek enfeksiyonları gidermek için tedavinin ilk gününde, antibiyotik tek doz olarak kullanılır.

Kayseri tüp bebek uygulamalarımızda sıklıkla kısa tedavi ve bazen önceki ay ön tedavi  uygulamaktayız. Böylelikle yumurtaların daha kısa süre ve mümkün oldukça en az en az dozla uyarılmasını sağlamaktayız. Yumurta toplama öncesi kısa süreli antibiotik tedavisi ile vajinal enfeksiyonları ortadan kaldırmaktayız.

Tüp Bebekte Başarı

Tüp bebekte başarı demek çocuk sahibi olmak demektir. Kimyasal gebelik, boş gebelik ve düşükler amacımız olmadığı gibi tüp bebeğe başlamadan tüm bu riskleri azaltmak için öncelikle çiftler iyi değerlendirilmeli ve başarıyı arttırmak için önlem almalıyız.

Amacımız tüp bebekte en başarılı sonucu almak yani çocuk isteyen çiftimizle bebeği buluşturmak. Sitemizin isminin en iyi tüp bebek doktoru olmasının nedeni en iyi ve güncel tedavi metotlarını bilimsel veriler ışığı altında uygulamaya çalışarak bu hassas süreçte en iyi sonuç olan gebeliği en kısa zamanda elde etmeye çalışmaktır. Dünyayı takip etmek hatta literatüre katkı sağlamak için en iyisini uygulamak zorundasınız ve tüp bebekte başarı en iyisini uygulamakla gerçekleşir.

Tüp bebekte başarıyı etkileyen en önemli faktörlerden biri kadının yaşıdır ve 35 yaş üstünde ileri anne yaşında başarı şansı azalmaktadır. Kısırlık nedeni, kısırlık süresinin uzunluğu, hem kadın hem erkekte sorun olması, oluşan embriyonun kalitesi başarıyı etkiler.

Tekrarlayan başarısız tüp bebek yöntemlerinde başarısızlık nedenlerinin çoğu embriyonun veya rahimle ilgilidir yani önceki denemelerde çiftlerin tam olarak değerlendirilmemesidir. Embriyo kalitesini yumurtanın ve spermin kalitesi etkiler. Kadının değerlendirilmesi kadar erkeğin değerlendirilmesi ve gerekirse her iki çiftede ön tedavi verilmelidir.

Kayseri de Tüp bebek tedavisi olarak Doç. Dr. Gökalp Öner tarafından çiftlere özel değerlendirme yapılmakta ve yine çiftlere özel tüp bebek ilaç dozu ve tedavisi planlanmaktadır.

Tüp bebekte başarıyı arttıran bir diğer faktörde yumurta sayısının fazla elde edilmesidir. Bunun için ön tedavi planlanabilir. Benzer şekilde erkek faktörde sperm sayı ve hareketi kadar şeklide önemlidir. Özellikle sperm baş bozukluklarında genetik bozukluklar da eşlik edebildiğinden genetik analiz ve gerekirse antioksidan ilaçlarla tedavi tüp bebek başarısını arttırmaktadır.

Rahim filminde veya dört boyutlu transvajinal ultrasonda rahim yan duvarlarındaki darlık ve tüplerdeki şişlik hidrosalfinks durumu da tüp bebek öncesi cerrahi müdahale gerektirebilir ve tüp bebek başarısını arttırır.

Ülkemizde 35 yaş altı tek embriyo transferi 35 yaşından sonrada en fazla iki embriyo transferi yasaldır. Aslında bu durum başarıyı arttırmaktadır çünkü anne rahmi tek gebelik için programlanmıştır. İkiz ve çoğul gebeliklerde erken doğum ve düşük şansızlığı arttığından tüp bebek sonuçları hayal kırıklıkları ve üzüntülere neden olabilir. Amacımız blastokiste ulaşabilmiş öploid yani genetik olarak normal olan tek embriyo transferi olmalıdır.

Özellikle 38 yaşından sonra genetik olarak normal embriyo transferi için PGT dediğimiz embriyoya genetik tanı ile tüp bebek başarı şansı arttırılabilir. 38 yaşından sonra Down sendromu başta olmak üzere genetik bozukluklar artış gösterir bu genetik bozukluklar anne ve baba adayının kromozomlarının bozuk olmasıyla da ilişkili olmayabilir.

Son yıllarda özellikle polikistik over sendromu olan kadınlarda  dondurulmuş embriyo transferinin anne adayının hayatını korumakla birlikte tüp bebek başarısını da arttırdığı gösterilmiştir. Bizde kliniğimizde polikistik overi olan ve AMH’ı 3.5 ng/ml’nin üzerinde olan hastalarımıza mutlaka dondurulmuş embriyo transferi yapıyoruz. Ayrıca yumurta rezervi normal olan ve tek canlı embriyo transferi yaptığımız hastalarımızın kalan embriyolarının dondurup sırasıyla rahmi dinlendirdikten sonra transfer ediyoruz.